Bazen hayatta neye tıklayacağını bilemiyorsun ya hani… İşte tam o anda Big Bamboo çıkıyor karşına. İlk bakışta “E bu ne ya, çizgi film gibi” dedirtiyor. Ama gel gör ki bambuların arasındaki o panda, sessiz sakin duruşuyla seni bir yakalıyor, bir bırakıyor, sen de anlamıyorsun ne oluyor. Oyun başladı mı, sanki Uzak Doğu’da içsel bir yolculuğa çıkmışsın gibi hissediyorsun. Ama öyle çileyle değil, mis gibi freespin’lerle, çarpanlarla dolu bir yolculuk.
Benden söylemesi; Big Bamboo oynarken içindeki zenle dışındaki adrenalini karıştırma. Çünkü bu oyun, o sessiz sakin haliyle bir anda bastırıyor, öyle bir patlatıyor ki… O panda var ya, meğer içten içe deliymiş.
Bamboo Deyip Geçme, Altın Gibi Kazanç Saklı
Şimdi açık konuşalım, slot oyunlarının çoğu birbirinin aynısı gibi gelir ya insana. Ama Big Bamboo farklı. Görseli, müziği, sembolleri… Hepsi ince ince işlenmiş. Hani sanki biri oturmuş da el emeği göz nuruyla işlemiş. Bambular öyle öylesine dikilmemiş. Her biri bir şey saklıyor. Hele ki Mystery sembolleri yok mu… O ne tatlı bir gerginliktir. Geliyor, geliyor ama ne gelecek? Panda mı? Wild mı? Hadi bakalım, kalp ritmi hızlanmaya başladı bile.
Bir de o freespin meselesi… Eğer yakalarsan, şanslı günündesin. Slotter sayesinde bu heyecanı sonuna kadar yaşıyorsun zaten. Tık diye aç, panda dansına başlasın.
Slotter ile Uzak Doğu Parmaklarının Ucunda
Her oyunun bir yuvası olmalı. Big Bamboo’nun yuvası da Slotter. Bunu net yazıyorum. Oyun orada oynanır. Hızlı, güvenli, sade. Yani oyun atmosferine girmeye çalışırken bir de “E bu buton ne işe yarıyor, burası neden dondu” derdi yok. Slotter sağ olsun, öyle bir altyapı kurmuş ki oyuna odaklanıyorsun sadece.
Bir de işin güzel yanı, kazandın mı anında alıyorsun. Çekim işlemleriyle adamı soğutmuyorlar. Ayrıca bonusları da var hani. E o kadar bambunun arasında kaybolurken, Slotter’ın hediyesiyle sırtını dayamak da hoş oluyor.
Panda Sessizdir Ama Vurursa Yıkar
Şimdi şöyle bi’ oturup düşündüm de… Big Bamboo’yu anlatmak kolay değilmiş. Çünkü bu oyun bir ruh hali gibi. Ne zaman ne yapacağı belli değil ama hep iyi niyetli. Hem kazanıyorsun, hem de eğleniyorsun. İçinde öyle bir huzur var ki… Hani şu çayını demleyip yağmuru izlediğin anlar gibi. Ama işte bu oyunda çay yerine freespin var, yağmur yerine altın bambular.
Bir dönüşte beş kuruş kazanmazken, ertesi dönüşte öyle bir çarpan geliyor ki, “Hadi oradan!” diye kendi kendine söyleniyorsun. İşte bu yüzden Big Bamboo başka. Her zaman sürprizi var. Tıpkı hayat gibi. Bazen kaybedersin ama bir yerde o panda tekrar karşına çıkar ve göz kırpar sana. Anlarsın ki daha her şey bitmedi. Baştan başlamak, yeniden denemek gerek.
Big Bamboo’nun bambuları arasında kaybolmak, kaybolurken kendini bulmak gibi. Slotter’da bu yolculuğa çıkmaksa, en doğru başlangıç. Çünkü bazen kazanç sadece parada değil, hissettirdiklerinde gizlidir. Ve Big Bamboo bunu fazlasıyla yapıyor.